Uzlaşamadığımız bir nokta önyargılarımız, düşünmeden hareket
ettiğimiz, bilmediğimiz bir macera bu lütfu izah. İnsanlığın zaafıdır bu,
insanlar hakkında habersiz konuşmak ve onları uygunsuz kılıfa sokmak.
Boynunu büküp af dilemektir bazen. Bazense yerin dibine
girmektir asfalt gibi böbürlenirken. Bilirken ortada kalmaktır aslında kuru bir
dal gibi kırık bir kanat gibi. Ne derseniz deyin hoş değil işte…
Bazen haklı çıkar
övünür, böbürlenirsin. Düşüncelerinin doğrulunu teyit etmiş olur, hislerinin
gücünü tanırsın. Lakin mutluluğu sizi ortada bırakacak durumdan daha üstün
olamaz. Hayatta doğruluk unutulur da yapılan yanlışlar, hatalar asla unutulmaz.
Her fırsatta karşınıza çıkarılır. Her zaman doğruyu bulsanız da bir kere hata
yaptığınız da bir kuşku oluşturursunuz insanlar üzerinde.
Ondandır ki elini, dilini
ateşe sürüp konuşmalıdır insan.
13.03.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder