19 Ekim 2011 Çarşamba

~ Bu Yazgı ~


Çok oldu birinin elini tutmayalı.
Hani mekân olurdu ağaçlar
Şakıyan kanatlara.
Hatırlar mısın seninle kulak kesildim
Bu yazgıya..
Bir de sen gidince ya dettim
Bu senli sarhoşluğa.


Ne kadar uzaktır bilinmez mesafeler
Akıl seninle yürek seninle
Kilometreler girmiş, yar kiminle…
Denizlere kucak açar gibi yüreğim sana
Sen kuru toprağın bağrında…


Uçan yel gibi, kaçan sel gibi
Oturdum başında, kırk yıllık bir çınar gibi.
Sen yağmura hasret ben yazgıya.
Kavuşur mu bir ruh bir beden bu bahara?

Sen iki damlaya ben tutkal bir yaraya
Muhtaç’ız ikimizde bu bahara.
Sen, sonbaharda yağmura
Ben, ilkbaharda yaprağa
Hasretiz ikimizde bu çağlayana.
Güneşin vedası revansa sana
Irmak olmuş gözlerim kıskanır yağmura.
Üşütürsün diye titrerken toprağa
Damla damla akıyorum, ben o yaprağa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder